Nilüfer gezilecek ve görülecek yer açısından zengindir. Yemyeşil doğasıyla durmadan akan suyuyla Nilüfer ilçesi şehrin gözbebeğidir. Bu ilçe toplam 25 adet mahalleyi barındırır. Önemli sanayilerin fabrikalarına ev sahipliği yaptığı için Nilüfer ilçesinin Türk ekonomisine yaptığı katkı yadsınılamaz bir gerçektir. Tarımda da zengin topraklara sahip olduğundan armut, şeftali, kiraz, üzüm vb. pek çok meyveye ülke çapında yön verir.
Kentleşmesi artsa dahi şehir planlamasında yeşiller korunmuş ve doğa ile iç içe bir yaşam olanağı sunulmuştur. Şehirde Uludağ Üniversitesi’nin merkez kampüsü bulunur. Çakır Höyüğü, Gölyazı, Gümüştepe, Apollon Tapınağı bölgede gezilecek yerlerin başında yer alır. Bunun dışında yerel halkına sağlık spor sanat ve pek çok kültürel alanda olanak sunar.
Şirin Bir Köy Ayva Köy
Bursa ilinin Nilüfer İlçesinde yer alan Ayva Köyü oldukça şirin bir yerleşim yeridir. Kentin merkezine olan uzaklığı 30 km kadardır. Ormanlık bir alan üzerinde olan köyün yerlileri geçimlerini tarımcılıkla sağlar. Denilene göre köye yerleşen ilk kişi bir yörüktür. Yakın günlerde yıkılan camisinin pencerelinde bir kitabeye rastlanmıştır.
Yapılan araştırmalara göre bu kitabe yaklaşık 178 yıllıktır. Köyde ayrıca çok ilginç bir mağara bulunur. Bu mağaranın adı Ayvaini Mağarası’dır. Yerel ve yabancı turistlerin özellikle ilgisini çeker. Bir Yörük köyü olan bu köyde hem içinde hem de çevresinde birçok tarihi kalıntı mevcuttur. Ağaç çeşidi olarak çınar ağacı bakımından zengindir. Köyde eskiden Rumların yaşadığı kalıntılar üzerinden anlaşılmıştır.
Ayvaini Mağarası Gizemi
İlginç olmasıyla meşhur olan Ayvaini Mağarası Nilüfer‘in Ayva Köyü’nde bulunur. Bu mağaranın uzunluğu henüz belirlenmemiştir. Mağaranın içine doğru bir dere suyu akar. Oldukça gizemli ve derin olan bu mağara Türkiye’deki sayılı örneklerdendir. Çok derin olduğu için bir ucunun Çançukuru adlı yerden çıktığı söylenmiştir.
Mağara içine akan dere ise kaynağını Kardonlu Pınarı’ndan alır. Bahar aylarında gelenler mağara taşlarından su fışkırdığını ifade etmiştir. Türkiye içerisindeki en uzun 6. mağarası olarak kaydedilmiştir. Mağaraya giden yolun üstünde muhteşem bir bitki örtüsü vardır. Yapılan araştırmalar sonucu mezozoik zamana ait olduğu ortaya çıkmıştır. İçerisinde pek çok sarkıt dikit ve duvar damlataşı bulunur. Giriş tehlikeli ve elverişsiz olduğundan genelde yasaktır.
